top of page

Bırakmak - Rüyadan Uyanmak

Eğer bu rüyadan uyandıysan, muhtemel ki insanları sorgulamayı bir kenara

bırakıp , her şeye olan tahammülünü arttırdın.

Çünkü biliyorsun, çünkü her şeyin farkındasın.


Anladın, hiç kimseye derdini anlatamayacaksın.

Biliyorum, sorguladın.

Hem de çokça sorguladın. Anlayamadıklarını sorguladın, onu geçtin, anladıklarını sorguladın. Ve ilk aydınlanmanı anladıklarını sorgulamaya başladığında yaşadın. Çünkü fark ettin, herkes ''anlayamadıklarının'' peşinde. Ama sen sana öğretilmiş olanı da sorguladın. Hali hazırda bildiğin şeyleri sorgulamak yürek ister, sen bunu yaptın.



Ve sonuç seni hep aynı noktaya getirdi.

Bıraktın.

Peki neyi bıraktın?


Dert etmeyi bıraktın, büyütmeyi bıraktın.

Küçültmeyi öğrendin.

Şimdi en olgun halinle insanları izliyorsun değil mi? Sanki bir tiyatro izler gibi insanları izliyorsun. Çoğunlukla onlara gülüyorsun. Eskisi kadar şaşırmayı ve hayata büyük tepkiler vermeyi bıraktın.


Herkesin herkesleştiğinin farkındasın.

Ve şimdi tam bu noktada, insanlara bakmayı da bıraktın. Artık daha keyfine, ruhuna ,özüne düşkün birine dönüştün. Tek ilgilendiğin kendin olmaya başladı. Sen etrafa olan saygını da bıraktın.


Aslına bakarsan, sen bu noktaya kadar hep kazanandın. Ama kötü olan ne sana söyleyeyim; tam şu an bir şey daha bırakırsan, en büyük kaybını yaşayacağın noktadasın demektir. Çünkü sen tüm bunlarla rüyandan uyanıp bırakmaya başlarken, aslında neyi bıraktın?


Sor kendine. Sayıyorsun... Biliyorum. Ne çok bıraktığın şey var. Yanında değilim ama seni duyuyorum.


Belki lehine olan çok şeyi bıraktın.

Belki sen sevmeyi bile bıraktın. Çünkü onu da öğrendin, sevmek birine sana zarar verebilecek gücü vermektir dimi? Yara aldın. Ne çok yara aldın... Halbuki sevmenin böyle bir şey olduğunu kimse sana öğretmemişti.


Sanıyordun ki dünyayı sevgin kurtaracak. Sonra ne oldu? Büyüdün ve birini sevmenin kendine doğru çevirdiğin bir bıçak olduğunu öğrendin. Rüyadan uyandın.

Dedim ya, sen aydınlattın kendini. Ve tekrar dedim ya, sen bıraktın.

Sen kendini bıraktın.

Sen doğru yolu bulup ,o yolda ilerleyip yolun sonunda ''bunlar bana yetti'' dedin.


Sen ne yaptın , sana anlatayım. Farzedelim ki her gece görmek istediğin rüyayı görebiliyorsun. Ve doğal olarak bu rüyada bir maceraya başlıyorsun. Tüm dileklerini gerçekleştirebiliyorsun. Görebileceğin her türlü hazzı tadabiliyorsun ve bir kaç geceden sonra bunun harika bir şey olduğunu söylüyorsun.

Fakat şu an hadi bir sürpriz yapalım. Kontrolünün olmadığı bir rüya kuralım. Ne olacağını bilmediğin bazı şeyler başına gelecek. Sonrasında gitgide daha fazla maceracı olacaksın ve daha az kumar oynayacaksın. Ne hayal edeceğine gelince, sonunda şu an neredeysen onu hayal edeceksin...

İşte; eğer bu rüyadan uyanırsan,

Siyahın beyazı ima ettiğini anlayacaksın. Özün başkasını ima ettiğini. Yaşamın ölümü ima ettiğini anlayacaksın. Hakikatte dünyanın rüyanın ta kendisi olduğunu, sonunu en başta tercih ettiğini, rüyanın kahramanı olduğunu, ihtimallerin ve maceraların her daim sabit olduğunu, sadece seçmen gerektiğini anlayacaksın. Rüyadasın. Uyanmaya başladığında her şey birden kötüleşecek. Çünkü kural şu;


Bir şeyler iyileşmeden önce mutlaka kötüleşir.


Korkma. Uyanıyorsun ve her şey boş geliyor. İnsanlara saygını yitiriyorsun, sevgi gerçek değil sanıyorsun, sadece kendinle ilgileniyor ve hayatı boş veriyorsun ama, bunlar senin ilüzyonu keşfetmenden daha fazlası değil. Asıl bırakmaman gereken nokta tam burası. İmalar gerçek. Sandıkların gerçek. Sevgi var. İnsanlar saygıyı hala hak ediyor.


Korkma, uyanıyorsun.

Yanıldığın şey, her şey seninle ilgili sanıyorsun.


Sen, hayat denilen illüzyonun ne olduğunu anlamaya çalışırken, her şeyi etrafındakileri izleyerek değerlendiriyorsun. İşte sen bu yüzden bıraktın bu kadar şeyi. Anla artık, sen başkaları yüzünden bırakırken, hep kendinden bıraktın. Kendinden eksilttin. Sen onları izledikçe, hayatın sana verdiğim örnekteki gibi kontrolsüz bir rüya olduğunu düşünmeye başladın. Yanlış yolda değildin, hatta olman gereken yoldaydın. Ve doğru anladın, gördüğün illüzyon kontrolsüzdü. Fakat bunun sebebi hayatı başka insanları izleyerek yorumlamaya çalıştın. Ve takdir edersin ki başka insanların hayatları, onların ellerindedir. Kontrolsüzdü , çünkü kontrol izlediğin insanların elinde. Ve sen hep başkalarından yola çıkıp , kendini bununla hükümlendirdin. Sen, doğru yoldaydın ama henüz kavşaktaydın. Tüm bu sancılı farkındalıkları sindirirsen, ve bırakmazsan, asıl yola gireceksin.

Cevap belli,


Hayat bir illüzyon. Ve örnekteki gibi , hayat aslında sana seçme hakları verilmiş kontrollü bir rüya. Fakat sır, başkalarında saklı değil. Sır sensin. Sır senin gücün , sıra artık başkalarını yorumlamakta değil, sıra özüne dönmekte.

Anla artık,

Siyah beyazı ima eder,

Yaşam ölümü ima eder,

Ve başkaları , özünü ima eder.

Sen başkalarından nasibini aldın, ve aslında tüm izlediklerin hep sana seni ima etti.

Kendine yoğunlaşırsan, asıl aydınlamayı yaşayacaksın.

Ve kontrollü rüyana, gözlerini kapayacaksın.

3 Comments


selinozmn99
Jan 24, 2023

en ihtiyacın oldugu anda ihtiyacın oldugunu bilmeden bu yazıya denk gelmek... birkaç damla gözyaşı ve evrenin güzel tesadüfleri. sen müthiş bir detaysın.

Like

ebrucengiz2165
Jan 24, 2023

Size beklediğim duymak istediğim buydu desem bana inanırsınız değil mi

Like

melike.phlvn
Jan 23, 2023

Saat 14.45 ders molasında okuyorum ve tüylerim diken diken…

Like
bottom of page