Hayal kur, ötesi var

Bir gün bir farkındalık yaşayacaksın.

Ya umuda açılacak kapın ya umutsuzluğa. Bir mucize olacak belki de, en çok beklediğin şey hiç beklemediğin bir anda sana sunulacak. Ve sen böylece hayatının geri kalanını, hayattan beklenti içerisinde, umutla geçireceksin. Belki de dünyanın en umuda aşık insanıyken tüm algın yıkılacak. Ama o her neyse, bir gün bir şey olacak.

Eğer olurda ikinci seçenekteki gibi algın yıkılırsa, şöyle bir cümle kuracaksın

'' beklenti hayal kırıklıkları getirir.''

Ve birden hayaller yerini tahammülsüz gerçekçiliğe bırakacak. Ve gördüğün her insana, okuduğun her kitaba bunu savunacaksın. Öyle bir hal alacaksın ki, doğruların katılaşacak. Doğrularının katılaştığını fikirlere ve insanlara tahammülün kalmadığında anlarsın. Hayalperestliği akılsızlık olarak adlandıracaksın. Seni yoldan döndürmek isteyenler olacaktır. Çevrende böyle insanlar her zaman vardır. Onları dinle, çünkü hayal etmeyi bırakırsan bir insanın yaşaması gereken en büyük talihsizliği yaşamış olacaksın. Olurda çevrendekilere kulak vermezsen, bir çıkışın daha olacak. O da, aşık olmak.

Çünkü aşk, insana umut etmeyi öğreten en etkili dokunuştur.

Sonra, bir gün birine aşık olacaksın. O, senin bu evrendeki zıttın. Ve ona her kendini savunduğunda, onun hayal dünyasından kovulacaksın. Sonra bir gün, sana tüm bu dünyanın öğretemediğini, o öğretecek. Çünkü onun dünyasından kovulmamak pahasına, sen ona dahil olacaksın. Unutma, beyaz tavşanı takip et. Sevgi bu hayatta her zaman en iyi öğretmendir.

Belki de bu bahsettiğim kişi değilsindir sen. Kim bilir, belki de sen kapısı umuda açılanlardansın...

Her gece uyumadan önce hayal kuran, tüm engebelere rağmen umut eden. Beklentiler içinde olan. Belki de sen , ''hayattan alacaklı olanlar''dansın. Ama zaman zaman öyle duvarlara çarpıyorsun ki, hayattan beklentin kalmıyor. Bazen hayatın neden hep senden aldığını düşünüyorsun değil mi? Ama yine de hayal ediyorsun.

Çevrende hayallerini küçümseyen insanlar da olacak.

Bazen hayallerini yerin dibine sokanları da göreceksin .

Bu her olduğunda sana şimdi diyeceğimi hatırla.

'' Sadece yerin dibindekiler yerin dibine sokmak isterler. ''

Bırak. Hayat senden ısrarla alıyorsa eğer, alsın. Verecek. Karma gerçektir. Geri dönüşleri olacaktır. Yaşadığın her eksiklikte, hayatın bana bir borcu daha oldu de kendine. Ona zaman tanı. Kaderin senin alın yazındır, evet. Ama önemli olan kaderin bir alın yazısı olması değildir. Kalemi kimin tuttuğudur önemli olan. Sana kalemi tutan sensin demeyeceğim. Çünkü seni tanımıyorum. Sen kalemi kime uzattıysan, onun yazdıklarını yaşamayı kabul etmişsin demektir. Sana irade verildi. Sana akıl da verildi. Seni yaratan, kalemi sana verdi. Ve bunu söyledi de.

Akıl aldığın her insana, kalemini uzatmışsın demektir. Bunu sakın unutma.

Bu yüzden bu hayatta kimleri dinlediğine çok dikkat etmelisin. Hepimiz bambaşka yollardan, bambaşka virajlardan geçiyoruz. Bambaşka farkındalıklar yaşıyoruz. Kimimiz yaşam sevinciyle dolup taşıyor, kimininse yarın uyanmaya niyeti kalmıyor. Belki de şu an iki yan dairende birinin dünyası başına yıkılıyor. Bilemezsin. Hiç birimiz bilemeyiz.

Ne yaşıyor olursan ol. Şu an seninle aynı şeyi yaşayan en az bir kişi daha var bu dünyada. Hayata tutunmak için sana farkındalık yaratacak bir mucize bekleme. Bu kalemi mucizeye vermektir. Evet, kalem en azından iyi birinin eline geçti. Ama ne olursa olsun, bırak kalem sende kalsın. Doğru yol belli. Umut etmek zorundasın. Hayat verdiklerinin aynasıdır. Ne yansıtırsan , onu alırsın. Eğer güzel şeyler yansıttığın halde hayat sana kazık atarsa bir gün eğer, ona sinirlenme. Sana kat kat fazlasını vereceğine ben söz veriyorum. Şimdi al o kalemi eline, hayal ettiğin kader için mücadele et. Kazanmak aslında mücadeleye girebilmektir. Cesaret sana sen daha doğmadan verildi. İnan yapabileceğini sandığından çok daha fazlasısın sen.

Tanrı, sana kendi ruhundan üfledi. Tüm bu kainatı yaratanla aynı ruhtan doğmasın. O yüzden gücünü küçümsemek onu küçümsemek demektir. Hayal kur, ötesi var.