top of page

HER ŞEY ZITTI İLE KAİMDİR

Aşk’ın yerini hayranlığa bırak, bırak ki arzun seni hiç bir zaman terk edemesin.


Yıllardır insanlık bir çift olmanın ; bunun alt başlığında da aşkın ve sevginin peşindedir. Sadece aşk ve sevgi de yetmez, orada tekrar bir parantez açılır. Tutku gelir, arzu gelir, sadakat gelir, bağlılık gelir, heyecan gelir. Hepsi geldikten sonra da bunların bizi hiç terk etmemesi beklenir. Peki insanın çift olma arzusu nereden doğar. Elbette ‘’Her şey zıttı ile kaimdir’’ felsefesinden.


Bu felsefeye göre, evrende her şey zıttı ile var olur. Nasıl ki geceyle gündüz bir günü oluşturursa, kadınla erkekte bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturur. İnsanoğlunun yaratılış kodunda olan bu tamamlanma iç güdüsü, onu aşka, sevgiye ve birleşmeye yönlendirir. Aslında duruma dışarıdan baktığınızda duyguların sizi hiç terk etmeyecek olması çok düşük bir ihtimal değil midir? Çünkü biyolojik olarak bir hissin beyin tarafından hissedilebilir kılınması maksimum 20 saniyedir. Buna nazaran uzun süreli bağları sağlayan fenomene his değil duygu denir ve duygunun beyindeki tanımı minimum 20 dakika hissedilen , maksimumu ise bireyin duyguyu ne kadar tetiklediğine bağlı olarak değişen kimyasal ve hormonel olaylar bütünüdür. Elbette buradan duyguların yıllarca süremeyeceği gerçeğini çıkarmayın. Duygular yıllarca sürebilir. Ama siz onu tetikledikçe sürebilir. Eskiden çok yakın olduğunuz fakat yıllardır görmediğiniz birinin parfümünü rastgele bir yerde duyduğunuzda sizi nasıl alıp yıllar öncesine götürebiliyorsa karşınızdaki insanı düşünmek, görmek, vakit geçirmekte tıpkı bunun gibi tetikleyici faktörlerdir. Tetiklenen duygu kendini günceller. Fakat başka bir parametre daha var, o da duyguların değişip dönüşebilir olması. Duygularda beyne ait diğer her şey gibi devamlı olarak değişim ve dönüşüm içindedir.



Tüm bunları bir nöroloji profesörü edasıyla incelediğinizde aşkın kalıcılığı hakkında düşünmemek artık elde değil. Ki eğer benim gibi aşkın reddedilene karşı içinizde doğan itaat ve çekim duygusu olmadığını düşünüyorsanız, şimdi size bir ömür boyu bitmeyecek aşkın formülünü veriyorum!

Aşk benim dilimde, dokunabildiğin birine hayranlık duymaktır. Hatta aşk, sonsuz olmayı en çok hak eden şey olmalıdır bu dünyada. Bu yüzden araştırmalarımı sonsuza en yakın duygunun ne olduğunu bulmak üzerine yaptım. Her seçeneği tek tek düşündüm. Her seçeneği tek tek yazdım. Her seçeneği tek tek okudum. Sevgiyi, saygıyı, tutkuyu, arzuyu, öfkeyi, saplantıyı... Sevgi bakidir ama sevgi tek başına yetemezdi. Öfke yoğundur ama öfke aşkı ayakta tutamazdı. Saygı belki ilk seçeneklerden en uzun süre vaat edeniydi ama saygının kötü yanı da tutkuyu bastırıyor olmasıydı. Aşk tutkusuz düşünülebilir miydi ? Ve sonra sonsuza en yakın ve aşkın yanına en yakışır duyguyu keşfettim. Sonsuza en yakın duygu şüphesiz ki hayranlık duygusuydu. Sadece düşünün, yıllar önce hayran olduğunuz bir sanatçı var. Hayranlığınız git gide azalsın. Belki yıllarca dinlemeyin veya görmeyin o sanatçıyı. Yıllar sonra bir şekilde yüz yüze karşılaşma fırsatınız olsa, içinizde birden ateş gibi yayılan bir sıcaklık doğacak. Bir şeye hayatınızın bir döneminde hayranlık duyduysanız eğer, zaman fark etmez. Heyecan kaçınılmazdır. Çünkü hayranlık çok sadık bir duygudur. Ve hayranlık en az öfke kadar da büyük bir duygudur.

İnsan birini sevecekse eğer, insan birine dokunacaksa eğer, insan biriyle çift olacaksa eğer, insan biriyle evlenecekse eğer, ona mutlaka hayranlık duyuyor olmalı. Bir şeyine, küçücük bir şeyine bile olsa hayran olmalı. Bakışına hayran olmalı, sevme şekline hayran olmalı, ailesine düşkünlüğüne hayran olmalı, şefkatine hayran olmalı, çalışkanlığına hayran olmalı ,dünyayla olan savaşına hayran olmalı ama bir şekilde bir şeyine hayran olmalı.

İnsan, sevdiğine hayran olmalı.

Hayran olmalı ki bırakamasın o duygu bedenini bir gün olsa bile. Ne zamanki aşkın diğer bileşenleri olan sevgi, saygı, tutku, bağlılık, arzu ve daha bir sürü diğer duygular değişecek, dönüşecek, seni bırakacak olsa bile, hayranlığın o duyguların paçasından tutmalı. Bir duygu da aşkı sonsuz kılmalı. İnsan aşık olduğu insana işte bu yüzden hayran olmalı. İnsan sevdiğine hayran kalmalı.

Comments


bottom of page